Toplumda en yaygın görülen otolojik-nörootolojik belirtilerden birisi olan halk arasında çınlama olarak bilinen tinnitus, dışarıdan herhangi bir uyarı olmaksızın kulakta duyulan ses olarak tarif edilir.
Hastalar kulak çınlamasını kimi zaman çınlama, vızıldama, zil çalması, dalga sesi, uğultu gibi tarif edebilirler. Tinnituslar genelde çok tiz tonlarda işitilen metalik tınılardır.
Kulak uğultuları da, çınlamalarda olduğu gibi herhangi bir dış ses kaynağı olmadan, kulaklarda yada başın içinde işitilen seslerdir. Uğultunun niteliği farklıdır; su sesi, rüzgar sesi, motor sesi yada daha farklı şekillerde tarif edilebilen daha pes bir seslerdir.
Kulak çınlamasını çoğu zaman hafife alırız. Öyle ki, çınlamaları çoğunlukla “birisi beni andı” cümle takip eder. Sağ kulak çınlaması olduğunda “hakkımda iyi konuşuyorlar,” sol kulak çınlaması olduğunda ise “biri beni fena çekiştiriyor” deriz... Elbette, bunlar birer hurafedir.
Bunların dışında, daha seyrek görülen sebepler çok uzun bir liste oluşturabilir.
Tanı ve değerlendirme genellikle hastalardan alınan öykü ve tinnitusun hastaya olan etkisini değerlendirmekle başlamaktadır. Tinnitus yakınmasıyla başvuran bütün hastalar rutin Kulak Burun Boğaz muayenesinden sonra odyolojik olarak değerlendirilmektedir. Odyolojik değerlendirme açısından bakıldığında günümüzde tinnitus varlığını tespit etmek için kullanılan objektif testler mevcut değildir. Bu nedenle tinnitus oluşumuna yol açan sebepler ve tinnitusla ilişkili olan hastalıklar genellikle subjektif testler kullanılarak değerlendirilir. Bu testlerden bazıları şunladır;
Kahvenin içindeki kafein maddesinin 7. kranial sinir yolundan giden vestibulokohlear sinirde tinnitus oluşturduğu gözlemlenmiş.
Tedavi Metotları
İşitme cihazları çınlamanın azalmasını sağlar mı?
İşitme bozukluğu kişilerin birçoğunda çınlamanın kullandıkları cihazlar tarafından azaltıldığı veya yok edildiği söylenmektedir. Ancak işitme cihazı sadece tinnitusu önlemek için kullanılacaksa özenli bir çalışma yapılmalıdır. Bilgi için şubelerimizle irtibat halinde olabilirsiniz.
Kulak ağrısı her yaş grubunda görülebilen ve son derece rahatsız edici bir problem. Aynı zamanda işitme kaybı, kaşıntı, çınlama, dolgunluk hissi, kulakta akıntı gibi yakınmalar da ağrıya eşlik edebiliyor. Tıbbi adı otalji olan ağrının altında enfeksiyonlardan travmalara kadar birçok neden bulunuyor. Dolayısıyla hafif, şiddetli, zonklayıcı, ani girip çıkan, çevreye yayılan gibi çok farklı belirtiler gözlenebiliyor.
Orta kulak enfeksiyonu
Özellikle çocuklarda kulak ağrısının en sık nedenini orta kulak enfeksiyonları oluşturuyor. Genellikle nezle, grip, anjin gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarını takip eden günlerde ortaya çıkan kulak ağrısına ateş, akıntı, işitme kaybı da eşlik edebiliyor. Hekim kontrolünde antibiyotik tedavisi gerektiren ağrı birkaç saat ile bir gün içinde azalıp geçebiliyor. Ancak bu dönem içinde özellikle çocukların rahatlamasının ebeveynler açısından aldatıcı olmaması ve antibiyotik tedavisine en az 10 gün devam edilmesi önem taşıyor.
Orta kulakta sıvı birikmesi
Bir başka kulak ağrısı sebebini de orta kulakta sıvı birikimi oluşturuyor. Özellikle 2-7 yaş arasındaki çocuklarda sık karşılaşılıyor. Bir çeşit kulak iltihaplanması olan bu durumda ağrının çok şiddetli olmamakla birlikte zaman zaman tekrarladığı gözleniyor. Orta kulakta sıvı birikmesiyle başlayan bu durum işitme kaybına da neden olabileceği için önem taşıyor. Bu nedenle önce ilaç tedavisi, gerekirse de cerrahi tedaviye başvurmak gerekebiliyor.
Dış kulak enfeksiyonu
Kulakta ağrı yaratan bir diğer önemli sorun ise dış kulak enfeksiyonu. Dış kulak yolunu kaplayan derinin sık ıslanması ve nemlilik oluşmasıyla meydana geliyor. Bu nedenle, yüzme mevsiminin açılmasıyla birlikte, özellikle de yaz aylarında dış kulak enfeksiyonları artmaya başlıyor. Şiddetli ağrı ile kendini gösteren sorun antibiyotik ve lokal pansuman ile tedavi edilebiliyor. Ayrıca, tedavi boyunca kulağın ıslanmaması ve kuru tutulması önem taşıyor.
Kulak salgısının birikmesi
Kulak kiri denilen dış kulak yolunun doğal salgısı bazı durumlarda kulak yolunda birikip sertleşerek ağrıya neden olabiliyor. Bu durumda kulağın gliserinle yumuşatılması ve mutlaka bir uzman hekim tarafından temizlenmesi gerekmektedir. Ayrıca kitleyi daha ileri itme ve kulak zarına zarar verme riski doğabileceğinden, kulak temizliği için pamuklu çubuklar kullanmak doğru bulunmamaktadır.
Travmatik durumlar
Günlük yaşam içinde karşılaşılabilecek, kulak kepçesinin delici, kesici yaralanmaları, kepçenin donması gibi kulaklara yönelik travmatik durumlar da ağrıya neden olan etkenler arasında sıralanıyor. Bununla birlikte, uçak yolculuğu, dalış gibi basınç değişikliklerine bağlı oluşan barotravmalar da kısa ya da uzun süreli kulak ağrısı yaratabiliyor. Uçağın inişi sırasında kulakta oluşan ağrı ve tıkanma çoğunlukla kendiliğinden veya sık yutkunmayla geçebiliyor. Ancak genel olarak sebebe göre tedavi uygulanan travmatik durumlarda vakit kaybetmeden hekime başvurmak önem taşıyor.
Zona hastalığı
Herpes Zooster virüsü ile oluşan ve zona diye bilinen viral enfeksiyonlar özellikle kulak kepçesi ve dış kulakta yerleşerek ağrıya neden olabiliyor. Kaşıntı, kızarıklık, çınlama ve baş dönmesinin de ağrıya eşlik edebildiği bu sorunun tedavisinde antiviral ilaçlardan yararlanılıyor.
Farklı bölgelerde ortaya çıkan hastalıklar
Kulağın duyu sinirlerinin kulak dışındaki bölgeleri de uyarması sonucu başka bölgelerdeki patolojilerden kaynaklanan ağrılar yaşanabiliyor. Bunlara da yansıyan ağrılar deniyor. Örneğin baş ve boyunun herhangi bir bölgesinde ağrıya neden olabilecek bir sorun yansıyan kulak ağrısına yol açabiliyor. Ayrıca, çene eklemi bozuklukları, diş hastalıkları, dişeti sorunları, boğaz ve genizdeki hastalıklar, gırtlak sorunları, kulak etrafında deri, deri altı hastalıkları, boyunda lenf bezleri ile ilgili sorunlar, reflü, boyun omurları ile ilgili hastalıklar, adale spazmları da yansıyan kulak ağrılarına neden olabiliyor. Özellikle baş, boyun ile ilgili bir tümoral hastalığın erken tanısı bakımından yansıyan kulak ağrılarında çok dikkatli olunması ve vakit kaybedilmeden ayrıntılı muayene yapılması gerekiyor.
Nöraljiler
Kulak ve çevresinin, boyun bölgesinin duyu sinirlerinden kaynaklanan nöralji adı verilen sinirsel kökenli kulak ağrıları genelde aniden başlıyor ve kısa sürede geçiyorBu hastalarda nörolojik muayene ve tetkikler sonucu medikal tedavi uygulanıyor.
Ağrıyı kesmek için hastaya ağrı kesici (analjezik) ilaçlar verilir. Diğer tedaviler ise kulak ağrısının altta yatan nedenine bağlı olarak uygulanır. Bir enfeksiyon kaynaklıysa antibiyotik ilaçlar verilir ve dış kulaktaki iltihap emilerek alınabilir. Orta kulaktaki iltihap, miringotomi denilen işlemle kulak zarından girilerek boşaltılabilir. Bir kulak enfeksiyonu varsa, doktorunuz oral antibiyotik veya kulak damlaları reçete edecektir. Bazı durumlarda, her ikisini de reçete ederler. Kulak ağrısı için verilen damlalar genellikle ağrı kesici olmayıp antibiyotik veya ödem azaltıcılardır. Eğer kulak kirinin birikmesi kulak ağrısına neden oluyorsa, kulak kirini yumuşatıcı kulak damlaları verilebilir. Bunlar kulak kirinin kendi kendine düşmesine neden olabilirler. Doktorunuz ayrıca, kulak lavajı denilen bir işlemi kullanarak kulak kirini temizleyebilir veya kulak kirini çıkarmak için bir emme cihazı kullanabilir.
Kulak tıkanıklığı kulakta bir dolgunluk, tıkanıklık hissi verir ancak genellikle ağrıya neden olmaz. Hışırtı sesleri ya da sesleri boğuk duyma eşlik edebilir. Bu durum genellikle tıkalı östaki borusundan kaynaklanır. Östaki borusu orta kulağı, geniz yakınlarında boğazın arkasına bağlayan küçük bir kanaldır. Bu tüpün ana fonksiyonları, orta kulağın havalandırılması, kulak içi basıncın korunması ve orta kulakta biriken sıvı ve atıkların boşaltılmasıdır.
Genellikle kendiliğinden geçen kulak tıkanıklığı yine de ciddiye alınması gereken bir konudur. Bu yüzden kulak tıkanıklığı nasıl geçer diyerek bilmeden geçirmeye çalışmak daha ciddi durumlara neden olabilir. Özellikle kulak tıkanıklığı için kulak çubuğu kullanımından uzak durmak gerekir. Kulak tıkanıklığı birçok sebepten dolayı olabilir. Özellikle çocuklarda soğuk algınlığı nedeniyle sık görülür. Kulak tıkanıklığı sebepleri olarak şunları sayabiliriz;
1- Rakıma bağlı olarak şiddetli basınç kulak tıkanmasına neden olabilir. Mesela uçakta, dağ yürüyüşü sırasında gibi...
2- Kulak kiri birikmesi
3- Kulağa su kaçması
4- Soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlar
5- Burun tıkanıklığı, sinüs problemleri
6- Kulakta östaki borusunda meydana gelen enfeksiyon
7-Büyümüş adenoit
7- Kulak kisti ve tümörler
Kulak tıkanıklığı bazı belirtiler ile kendini gösterir. Fakat bazı belirtiler daha ciddi bir duruma işaret edebileceği gibi çözümü doktora gitmeniz olmalıdır. Kulak tıkanıklığı belirtileri, duyu azlığı, sesin geldiği yönü anlayamama, işitme kaybı, kaşıntı, baş ağrısı, çınlama, denge kaybı ve kulak ağrısıdır. Bunun dışında kulakta birkaç saatte geçmeyen şiddetli kulak ağrısı, kusma, ishal, ateş ve kulaktan sarı veya yeşil akıntısı gelmesi gibi durumlarda acilen bir doktora görünmeniz gerekir.
Tedavi, altta yatan nedenlere bağlıdır. Eğer ciddi bir sebepten kaynaklanmıyorsa kulak tıkanıklığını etkili bir şekilde çözebilecek bazı basit ev reçeteleri bulunmaktadır.Bunlar aşağıda verilmiştir
-Manuel Teknikleri Deneyin:
Yutkunma ve esneme gibi faaliyetlerin, östaki borusunun işlevlerini düzenlediği bilinmektedir. Bu nedenle, bu faaliyetler kulak tıkanıklığını rahatlatmaktadır. Hatta boğazınızın arkasını germek de östaki borusunun açılmasına yardımcı olabilir. Sakız çiğnemek kulak tıkanıklığını temizlemenin başka bir mükemmel yoludur. Ayrıca ağzınız ve burnunuz kapalıyken derin bir nefes alıp, daha sonra bu havayı dışarı çıkarmaya çalışırsanız östaki tüpünü zorla açabilirsiniz. Uçak yolculuğu sırasında kulaklarınızın tıkanmasını önlemek için, uçak inerken ve kalkarken yutkunmayı ve esnemeyi deneyin. Bunun dışında kulaklarınıza pamuk tıkaçlar yerleştirip ani basınç değişiminden daha az etkilenmelerini sağlayabilirsiniz.
-Sıvı Alımını Arttırın:
Östaki tüpü mukus birikimi nedeniyle engellenmiş ise, sıvı alımını arttırmayı düşünün. Gün boyunca bolca su ve sebze, tavuk çorbası içmeye çalışın. Bu yol mukusun incelmesine yardımcı olur ve uygun drenajı sağlar.
-İlaç Kullanın: İlaç tedavisi için mutlaka hekime başvurun.
Kulak tıkanıklığı, burun tıkanıklığı ile ilişkili ise, dekonjestanlar rahatlama sağlayabilir. Bu ilaçlar burun ve östaki borusunda biriken mukusun drenajına yardımcı olabilir. Tekrardan tıkanıklığa neden olabileceklerinden, sürekli ve üç günden fazla dekonjestan burun spreylerini kullanmayın. Tıkanıklığın sebebi bir enfeksiyon ise, uygun bir antibiyotik bu durumu tedavi etmek için gerekli olabilir.
Kulak tıkanıklığının sorumlusu alerjiler ise, antihistaminikler bu durumun tedavisi için gerekli olabilir. Tıkanıklık, sertleşmiş kulak kiri nedeniyle oluştuysa, kulak kirini yumuşatmak için hekim tarafından reçete edilmiş kulak damlalarını kullanabilirsiniz.
işitme testleri, işitme kaybının olup olmadığını, bir veya her iki kulağın da etkilenip etkilenmediğini, işitme kaybının türünü, işitme kaybının derecesini, işitme kaybının tıbbi olarak veya işitme teknolojisiyle (örneğin işitme cihazları, koklear implantlar ve yardımcı teknoloji) tedavi edilip edilemeyeceğini belirlemeye yardımcı olurlar.
Saf Ses Odyometri Testi
Odyolojide en çok kullanılan temel testtir. Her iki kulağın tüm frekanslardaki en az duyma seviyelerini belirleyen bir testtir. Hastalar ses izolasyonu tam olan sesiz kabinlerde test edilir. Kulaklık aracılığı ile hastanın kulağına farklı frekans ve şiddetlerde sesler verilir. Hastalar sesi duyduğu zaman ellerindeki butona basarak işaret verirler. En az duyulan şiddet seviyesine kadar test devam eder ve en son duyulan seviye belirlenerek kişinin işitme seviyesini gösteren odyogram formuna işaretlenir. Burada havayolu işitme seviyesi belirlenir. Daha sonra kemik yolu ile titreşim şeklinde duymamızı sağlayan kemik yolu işitme eşikleri de belirlenir ve odyograma işaretlenir.
Konuşma testleri
Hastanın konuşmayı duyma ve anlama yüzdesini ölçmeye yarayan bir testtir. Hastanın en az duyduğu seviyeye kadar kelimeler söylenir ve tekrar etmesi istenir. İşitme eşikleri belirlendikten sonra hastanın işitebileceği şiddette bazı kelimeler okunur. Hastanın bu kelimelerin ne kadarını tekrar edebildiğine göre ölçüm yapılır.
Timpanometri
Orta kulağın basıncını ölçmeye yarayan testtir. Uygulanması çok kolaydır, bebeklere dahi yapılabilir. Ölçümün yapılabilmesi için kulak zarının delik olmaması ve kulak kanalının açık olması gerekir. Sıklıkla kulakta sıvı birikiminin (seröz otitis media) tanısının konmasında kullanılır.
Akustik refleks (stapes refleksi) ölçümü
Stapes refleksi, sesli uyaran karşısında orta kulaktaki stapes kasının hareket etmesi ile oluşan bir reflekstir. Timpanometri ile ölçüm yapılır. Bir kulağa yüksek şiddette ses verilerek bu refleks kayıt edilir.
Otoakustik emisyon(OAE)
İşitme hakkında önemli bilgiler veren bir testtir. Kişinin iç kulağının(cochlea) fonksiyonunun test edilmesini sağlar. Özellikle işitsel uyarılara tepki veremeyen bebeklerin işitme taramalarında tercih edilmektedir.
Beyin sapı odyometrisi (BERA):Bu test sesli uyarana karşı oluşan cevapların iç kulaktan beyin sapına kadar ki iletimi hakkında bilgi verir. Bu yanıtlar elektriksel bazı dalgalar olarak ölçülür. Oluşan dalgaların yorumlanmasıyla işitme seviyesi, iç kulak ve beyin sapı hastalıkları hakkında bilgi sahibi olunur. Ölçüm için hastanın uyuması ve sessiz ortamda kayıt gerektirir. Uyuyamayan hastalarda anestezi altında ölçüm yapılması gereklidir. İşitme seviyesinin saptanmasında en objektif testtir.
Kulakları rutin olarak temizlemeye gerek yoktur. Ancak tıkanıyorsa o zaman duyamazsınız. Bu durumda bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olmak gerekir.
Bazen muayenede az miktarda kulak kiri görülür ama onlar temizlenmez.
Tıkanıklığın boyutu önemlidir. Tıkanıklık kişiyi rahatsız etmiyorsa kulağı yıkamaya gerek yoktur.
Doktor baktığında içeride her zaman kulak kiri görmeyebilir. Mantar olabilir. Veya yabancı bir cisim ya da pamuk kaçmıştır.
Böyle bir durumda temizleme işlemine ihtiyaç vardır. Fakat bu, kişiden kişiye değişir. Bazı hastalar ömür boyu temizletmezken bazıları ayda 1 gelir.
“Kulak bir kere temizlendi mi hep temizletmek gerekir” diye bilinir ama bu doğru değildir. Temizleme yapıldı diye kulağın alışması diye bir şey yoktur.
Kulak kiri dediğimiz aslında normal bir salgıdır. Kulağın içi kör (çıkmaz) olarak sonlanan bir boşluktur. Bu boşluğun kendi kendini temizlemesi de kulak kiri dediğimiz kulak salgısıyla olur.
Kulak kiri bazen kaşıntı, ağrı, işitme azlığı yapabilir. Kimi zaman orada kalıp ıslandığı durumlarda kulak enfeksiyonuna yol açabilir.
Ter bezleri, yağ bezlerinin salgıları, deri döküntüleri kulağın içinde topak olabilir. Genelde atılırlar ama BAZEN İÇERİDE BİRİKTİĞİ DURUMLARDA TIKAYABİLİRLER. TIKARSA KBB HEKİMLERİ KULAK KİRİNİ ALIRLAR.
Eskiden kulak kanalını enjektörle, ılık ve basınçlı su vererek temizlenirdi. Ama artık gelişmiş kliniklerde bu yöntem kullanılmıyor, çünkü baş dönmesi yapabiliyor.
Kulak zarı delikse, dış kulak yolundaki kirleri orta kulağa yollama ihtimali var. Bu da enfeksiyon kapmasına yol açabilir.
Günümüzde genelde yıkama yapılmıyor. Mikroskobik görüntü altında kiri vakumla çekilir. Bu tabii daha güvenli.
Kulak tamamen tıkanmışsa bu işleme başvuruyorulur. Çevresine zarar vermeden doğrudan kulak kiri alınır.
İşitme cihazı, işitme kayıplı bireyin duymakta zorlandığı sesleri uygun bir biçimde yükselten ve ayarlayan elektronik aletlerdir.
Cep tipi cihazlar:Eskiden kullanılan işitme cihazlarıdır.Günümüzde kullanılmamaktadır.
Kulak arkası cihazlar (BTE)
Alıcısı kulak / kanal içinde bulunan cihazlar (CRT/RIC/RITE): Bunlar, hoporlörü (receiver) kulak kanalının içinde yer alan ve ayrıca kulak kalıbı gerektirmeyen kulak arkası cihazlardır. Sesler hortumdan geçmeksizin doğrudan kulak kanalına iletildiği için sesler daha net ve güçlüdür, küçük boyutludur ve hemen (kulak kalıbı yaptırmaksızın) kullanılabilir.
Açık kanal işitme cihazları (Open Fit): Bu cihazlar kulak kanalını mümkün olduğunca açık bırakan kulak arkası cihazlardır. Kulak kanalı açıkta kaldığı için tıkanıklık hissi oluşturmaması en büyük avantajlarıdır.
Kulak içi cihazlar (ITE)
Komple kanal içi cihazlar (CIC)
Gözlük Tipi İşitme Cihazları: Kemik yoluyla sesleri ileten modelleri kulak kanalı tıkalı veya enfeksiyon bulunan kişiler için uygundur. Bazı gözlük tipi cihazlar ise CROS-BICROS özelliğiyle kablosuz olarak bir yandan gelen sesleri kişinin iyi duyan kulağına iletirler.
Kemiğe implante edilen İşitme Cihazları (Bone Anchored Hearing Aids (BAHA)): Bu tip cihazlar kemik yoluyla sesleri iletir, dış kulak ve orta kulak yolunu atlayarak doğrudan kokleanın uyarılması esasına göre çalışır.
•İşitme kaybının türü ve derecesi: Her cihaz herkes için uygun değildir. Örneğin, İleri derecedeki işitme kayıpları için kulak arkası cihazlar daha uygundur. Her işitme kaybı derecesi için farklı cihazlar mevcuttur. Hafif ve orta seviyede kaybı bulunan biri için ileri kayıplar için üretilmiş bir cihaz uygun olmayacaktır .
Son yıllarda üretilen cihazlar yalnızca sesi yükseltmez, gürültülü ortamlarda konuşmayı ayırt etme becerisini de iyileştirmeye odaklı yazılımlar da barındırır. İşitme kayıplı bir bireyin bilmesi gereken en önemli konu; işitme ve işittiğini ayırt edebilme becerisinin birbirinden farklı olduğudur. Kulak duysa bile beyin işitmektedir. Bu nedenle derecesi ne olursa olsun işitme kayıplı bir bireyin ilk hedefi AYIRT ETME BECERİSİNİN KORUNMASI’ dır. Bunun için bireyin alması gereken en önemli önlem derhal işitme kaybına uygun işitme cihazı kullanmaktır. İşitme cihazı kullanmak sanılanın aksine KULAĞI TEMBELLEŞTİRMEYECEKTİR, aksine çalıştırarak tembelleşmesini önler. Kulak tembelleşirse beyindeki ilgili alanlar işitileni ayırt edemez. İşitme cihazı kişinin kendi işitme kaybına ve kulak yapısına uygun olarak ayarlandığı için kişiye özeldir, başka bir işitme kayıplı tarafından kullanılması odyolojik açıdan uygun değildir.
İşitme cihazı seçiminde asıl hedef işitmenin ve anlama becerisinin korunmasıdır. O nedenle estetik tercihlerden önce tıbbi ve teknik tercihler ön planda tutulmalıdır.
TV veya gazete reklamlarında tanıtılan ve zaman zaman sokak satıcılarından bile elde edilebilen "ses yükselten" aletleri kesinlikle KULLANMAYINIZ. Kontrolsüz ve ayarsız yapılan ses yükseltimi işitme kaybını artırabilmektedir. İşitme cihazları ise hastanın işitme kaybı yapısına uygun, kişiye özel yükseltim yapmakta ve çeşitli teknolojilerle konuşma anlaşılırlığını artırmaktadır.
Hasta cihazını aldığı ilk günden itibaren uygun kontrol aralıkları ile takip edilmeli. Cihazın sürekli ve düzenli kullanımı, alışma ve faydalanma sürecini doğrudan etkilemektedir.
Çok sayıda kulak enfeksiyonu çeşidi varken çocuklarda en sık görüleni orta kulağın inflamasyonu ve enfeksiyonu anlamına gelen Otitis media, kulak zarı arkasındaki orta kulak boşluğunun iltihabıdır. Orta kulak iltihabları burun ve genizdeki iltihapların, östaki borusu yoluyla orta kulağa ulaşmasıyla meydana gelirler. Orta kulak iltihabı genellikle nezle, gribal enfeksiyon, sinüzit veya üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben ortaya çıkar. Östaki borusunun yapısı sebebiyle okul öncesi dönemdeki çocuklar ve bebekler enfeksiyona daha yatkın olurlar. Çocukların %80'inden fazlası 3 yaşına gelene kadar en az bir kez orta kulak iltihabı atağı geçirmektedir.
Orta kulak iltihabı bulaşıcı değildir, ancak orta kulak iltihabına yol açan üst solunum yolu enfeksiyonu bulaşıcı olabilir.
– Östaki borusunun çeşitli nedenlerle tıkanması
– Bağışıklık sistemindeki yetersizlikler
– Genetik yatkınlık
– Anatomik farklılıklar
– Damak anomalilileri down sendromu
– Fizyolojik fonksiyon bozuklukları
– Alerjik bünye
– Kirli havuz ya da deniz sularında yüzmek
– Yenidoğan beslenme yöntemleri(bebeğin yatarak emzirilmesi veya biberon verilmesi, yalancı emzik kullanma)
– Pasif sigara dumanı
– S. Pneumonia, H. İnfluenza ve M. Catarrhalis bakterileri
– Kulak ağrısı (yatar vaziyette şiddetli ağrı)
– Ağrıyı tarif edemeyen çocuklarda aşırı huzursuzluk, ağlama, uyuyamama, kulakları kaşıma vb…
– Kötü kokulu sıvı gelmesi
– Uyumakta zorluk
– İşitme güçlüğü
– Denge kaybı
– 38 derece ve daha yüksek ateş
– İştahsızlık
– Şiddetli kulak ağrısı
– Kulaktan kötü kokulu(sarı veya şeffaf renkte) sıvı gelmesi
– Sinirlilik ve huysuzluk hali
– Kulak çınlaması
– Baş dönmesi
– Uyumakta güçlük çekmek
– Yüksek ateş
– Kulaktan kanlı akıntı gelmesi
– İshal
– İştahsızlık
– Mide bulantısı ve kusma
Orta kulak iltihabı tedavisinde genellikle ağızdan alınan antibiyotik ve ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçlar yeterlidir. Genellikle 10 günlük antibiyotik tedavisi uygundur Ancak komplikasyon gibi ciddi durumlarda kulak zarına çizik atmak veya tüp takmak suretiyle orta kulaktaki iltihabın hemen boşaltılması gerekebilmektedir. Sık tekrarlanan orta kulak iltihabının tedavisinde ilaç kullanımının yanında bazen ameliyat gerekir. Bazı orta kulak iltihaplarında herhangi bir antibiyotik kullanımına gerek kalmadan iyileşme olabilmektedir.
Oldukça yaygın olarak duyduğumuz bu düşünce kesinlikle yanlıştır. Kulak asıl işitme cihazı kullanılmadığında tembelleşir ve hassasiyetini yitirir.
Her iki gözde yaşanan görme bozukluğu yaşanılan durumlarda tek camlı gözlük kullanımı ne kadar yanlış ise her iki kulağınızda da işitme kaybı olduğu durumlarda mutlak suretle iki işitme cihazı kullanılmalıdır. Bu kişinin yaşam kalitesini arttırabilmek için gereken en önemli unsurdur.
Odyoloji işitme, dengeyle ilgili çalışmaların yapıldığı ve işitme- denge bozukluklarının araştırıldığı bilim dalıdır.
Odyoloji biliminin uygulayıcıları, meslek elemanlarına odyolog denir. Ve bu alanı okutan bölümlere Odyoloji bölümü denir.
Odyometri, işitmenin ölçülmesini ve işitme fonksiyonlarının değerlendirilmesini sağlayan işitme testine verilen isimdir. İşitme ile ilgili test ve ölçümleri kapsar.
Timpanoplasti orta kulaktaki işitme problemlerinin giderilmesi için yapılan bir ameliyattır. Kronik orta kulak problemlerinde tercih edilen bir uygulamadır. Hastalığın tür ve çeşitlerine göre farklı ameliyat uygulamaları bulunmaktadır.
Kulak zarı deliği onarımı (Miringoplasti)
Kulak zarı ve ses iletimini sağlayan kemiğin onarımı (Timpanoplasti)
Kulak kepçesinin arkasındaki kemik dokuya ( mastoid) ilerlemiş iltihabın temizlenmesi (Mastoidektomi)
Bu ameliyatlardan ihtiyaç duyulanların kombine şekilde uygulanması (Timpanomastoidektomi)
Timpanoplasti ameliyatında delik olan kulak zarı kapatılır ayrıca cerrahi operasyonlar yardımı ile sesin iletilmesini sağlayan kemikçik onarılır. İhtyaç duyulan doku, kıkırdak, kemik parçaları ya da orta kulak yapay protezleri kullanılarak sağlanır.
Kulak zarı onarılması ameliyatı, kulak zarındaki deliğin sudan korunmasına rağmen kronik kulak akıntısı ve işitme problemleri yaşayanlara uygulanır. Ayrıca kulak zarı ameliyatı uygulanması için burun ve sinüs bölgesinde enfeksiyona rastlanmamış olması gerekmektedir.
Uygulanacak teknik hastanın rahatsızlığının durum ve derecesine göre farklılıklar göstermektedir. Makul tekniğin bulunması için; kulak zarındaki deliğin konumu, kulağın yapısı, mastoid kemiğe herhangi bir müdahale yapılıp yapılmayacağı hususları değerlendirilir.
Timpanoplasti ameliyatı kulak kanalının içerisinden veya kulağın arka tarafından yapılan kesiler yardımı ile gerçekleştirilmektedir.Mastoid kemikte işlem yapılacak durumlarda kulağın arka kısmı tercih edilirken, kulak zarında ypılacak tedavilerde kulak kanalının içerisinden müdahele tercih edilmektedir. Ek dokuya ihtiyaç duyulan durumlarda doku hastanın şakak adelesi kılıfından temin edilmektedir.
Bu uygulama için en ideal zaman 12-14 yaş arası dönemdir. Ancak ihtiyaç halinde her yaştaki hastada uygulanabilir.
Krnonik enfeksiyona bağlı komplikasyonların önlenmesi ve işitme ile alakalı oluşabilecek sorunların engellenmesi için kulak iltihabının temizlenmesi gerekmektedir.
Kulak zarı onarımı ameliyatından sonra hastalar gerekli pansuman ve bakımların yapılmasının ardından ertesi gün taburcu edilmektedir. Ameliyat sonrası bir ay süre ile grip ve benzeri virüslerden korunulması tavsiye edilmektedir. Ayrıca kulağa fiziksel olarak herhangi bir darbe olmamasına da özen gösterilmelidir. Kulağa su kaçmasının da engellenmesi oldukça önemlidir. Suyla temas olabilecek durumlarda kulakların vazelinli pamuk ile tıkanması tavsiye edilmektedir.
Kulak Burun Boğaz Bölümü (otorinolaringoloji) (KBB), tüm yaş gruplarında dış kulak, orta kulak, kulak zarı, burun, boğaz, ses teller, yemek borusunun (yutak) üst bölümü ve yüz sinirleriyle ilgili hastalıkların ve iç kulakla beyin arasında yer alan patolojilerin tanı ve tedavisiyle ilgilenen tıp alanıdır.
Burun boşluğu (nazal kavite) ve sinüs sorunları, alerji, adenoid, bademcik, koku alma problemleri, burundan nefes alma güçlükleri, kulak ve/veya iç kulaktan kaynaklanan duyma ve denge bozuklukları, infeksiyonlar, ses telleri ve larinks hastalıkları, konuşma ve ses sorunlarının bir kısmı, yemek borusunun üst kısmına ait sorunlar, yutma ve nefes alma sorunları, bölgenin onkolojik hastalıkları KBB uzmanlık alanında değerlendirilmektedir.
KBB hastalıkları çok çeşitli şikâyet ve bulguya neden olabilmektedir. Bunlardan başlıcaları ;
Bu bulguların varlığında bir KBB uzmanına başvurulması uygun olacaktır.
Kulak mantarı, kulakları etkileyen bir mantar enfeksiyonudur. Çoğunlukla sıcak veya tropik bölgelerde yaşayan insanlarda görülür. Ayrıca sık sık yüzen, diyabetle yaşayan veya diğer kronik tıbbi ve cilt rahatsızlıkları olan insanlarda da görülebilir. Kulak mantarı için çeşitli tedavi seçenekleri vardır, ancak kronik olabilir. Makalemizde Kulak mantarı nedir nasıl bulaşır tedavisi nasıldır, kulak Mantarı kendiliğinden geçer mi nasıl tedavi edilir konularında sorularınıza cevaplar bulabilirsiniz.
Kulaklardan sıvı akması en yaygın semptomlardan biridir ve farklı farklı renklerde olabilir. Beyaz, sarı, siyah, gri veya yeşil sıvılar görebilirsiniz.
Bir mantar enfeksiyon sebebiyle oluşur. Bu enfeksiyondan sorumlu olabilecek 60 farklı mantar türü vardır. Mantarlar çoğalmak için sıcak yerleri ve hava koşullarını severler. Bu yüzde böyle mevsimlerde kulak mantarı daha sık görülebilir. Bununla birlikte nem de sağlanırsa mantar oluşur.
Temizlik
Doktorunuz sıvı birikmesi ve akıntıyı gidermek için kulaklarınızı iyice temizleyebilir. Kulaklarınızı temizlemek için durulamalar veya başka yöntemler kullanabilirler. Bunu evde pamuklu çubuklarla denemeyin veya kulaklarınızda başka aletler kullanmayın. Pamuklu çubuklar yalnızca kulağın dış tarafında kullanılmalıdır.
Kulak Damlası
Kulak mantarı tedavisinde, antifungal kulak damlaları kullanmanız gerekebilir. Clotrimazol ve flukonazol içerebilirler. Asetik asit, otomicosis için başka bir yaygın tedavi yöntemidir. Genellikle, bu kulak damlacıklarının yüzde 2'lik bir çözeltisi, yaklaşık bir hafta boyunca günde birkaç kez kullanılır. Başka bir seçenek ise yüzde 5 alüminyum asetat içeren bir kulak damlası kullanmaktır. Kulak damlalarını etkili bir şekilde kullanmayı öğrenmeniz gerekmektedir. Bunu da ancak bir doktor tavsiyesiyle yapabilirsiniz.=
Oral ilaçlar
Bazı kulak mantarları, kulak damlası gibi tedavi yöntemlerine direnç gösterebilir. Bunu ağızdan alınan antibiyotik gibi doktorunuzun verdiği ilaçlar ile desteklenmesi gerekebilir.
Sürülebilir İlaçlar
Doktorunuz, krem veya merhem gibi ilaçlar da uygulamanızı isteyebilir.
İşitme cihazının bedeli, işitme kaybınızın seviyesine ve çeşidine, işitme cihazının modeline, teknik özelliklerine, sağlık güvencenize, yaşadığınız bölgeye, ve seçtiğiniz işitme cihazının çeşidine göre değişir. Size kesin fiyatı verebilecek tek kişi, işitme sağlığı uzmanınızdır.
Ancak, işitme cihazlarının gerçek değeri hakkında size çok fazla bilgi verebiliriz zira cihaz fiyatını belirleyen birçok faktör vardır. İşitme cihazları sadece işitmeyi sağlayan cihazlar değildir. Bu cihazlar aslında, yüksek teknolojiye sahip bilgisayarlardır.
Bir işitme cihazının değeri cihazın dışında görünen plastik malzemeye bakılarak belirlenemez. Cihazın içinde ise genellikle 5 ana birim bulunur:
Bunların hepsini bir araya getirdiğinizde, yüksek derecede işitme kaybına sahip bir insanın bile duymasını sağlayabilirsiniz. İşitmeye fiyat biçmek pek de kolay değildir. İşitme cihazları da sadece ses işleyicisinden ibaret değildir ve bu sebeple sadece tek bir parçaya bakılarak fiyatlandırılamaz.
Hemen hemen herkesin yaşadığı sorunlardan biri olan kulak kaşıntısına birçok faktör neden olur. Kulakların çok sık kaşınmasındaki temel etken vücudumuzun en küçük sinir damarlarının bu bölgede yer almasından kaynaklanıyor. Enfeksiyon ve alerjik reaksiyonlar, kulak kaşıntısı probleminin en bilindik nedenleri arasındadır. Ayrıca kulak kanalında dış faktörlerden kaynaklı yerleşen bakterilerin kulak içi travmasına neden olması da bir diğer neden arasında yer alır.
Kulak kaşıntısına neden olan diğer faktörler:
- Üst solunum yollarından kaynaklı oluşan iltihaplanmalar,
- Banyo sırasında kulağa su ve sabun kaçması,
- Kulak derisinde oluşan cilt hastalıkları,
- Sahte küpelerin neden olduğu cilt hastalıkları,
- Gıda alerjileri (elma, muz, havuç, kereviz, çilek, şeftali),
- Tıkanan burunun kulak yolunu zorlaması,
- Enfeksiyon hastalıkları gibi durumlar yaygın olan diğer nedenlerdendir.
Sağlıklı bir şekilde kulak içi temizlenmediğinde de kulak kaşıntısı ortaya çıkar. Uzmanlar vücudumuzda kirliliğin en çok biriktiği yerlerden biri olan kulak içinin temizlenmediğinde ya da ciddi hasarların ortaya çıkmasına bağlı baş hastalıklarının artabileceğini belirtiyor. Bu yüzden bir aydan fazla sık sık yaşanan kulak kaşıntısında bir uzmana görünmekte fayda var.
Kulak yarası şikayeti genellikle fiziksel etkenlerin yani alınan hasar ve darbelerin sonucu olarak görülmektedir. Ancak bu bölgenin sürekli kaşınması da, enfeksiyon ve yara oluşumuna neden olabilir. Kulaktaki kaşıntı ve yara probleminin doğru tetkiki için uzman doktora başvurulması gerekmektedir.
İnsan kulağının belirli sesleri, iletişimdeki sesleri(konuşmaları) algılama özelliği vardır. Kulağın duyma görevini yeterince yerine getirememe haline "İşitme kaybı" denir.
Odyogram kişinin işitebildiği ses miktarını ve iki kulaktaki işitme kaybını gösteren bir grafiktir. Grafiğin başında 125’ten 8000’e kadar sayılar yer alır. Bunlar frekans, yani farklı ses perdeleridir. Bireyin herhangi bir frekansta verilen sesi işitmemesi durumunda "işitme engeli" var demektir. İşitme engeli ve tiplerinin farklı dereceleri bulunmaktadır.
Duyma yetisini tamamen yada kısmen kaybetmiş kişilere "İşitme engelli" denir.
İşitme engelinin nedenleri 3 durumda ortaya çıkabilirim bu durumlar şunlardır;
1. Doğum Öncesi Nedenler
2. Doğum Anı Nedenleri
3. Doğum Sonrası Nedenleri
1. Hamilelik döneminde annenin geçirdiği enfeksiyon veya hastalık
2. Hamilelik döneminde annenin röntgen çektirmesi
3. Hamilelik döneminde annenin ototoksit ilaç ve alkol kullanımı
4. Hamilelik döneminde geçirilen kazalar
5. Kan uyuşmazlığı
6. Genetik faktörler
7. Akraba evliliği
1. Doğum sırasında meydana gelen komplikasyonlar
2. Düşük doğum ağırlığı
3. Erken doğum
4. Bebekte kan değişimini gerektiren sarılık
5. Doğum sırasında baş, boyun ve kulakta görülen zedelenme
1. Orta veya iç kulak yapılarında zedelenme
2. Çocukluk hastalıkları
3. 3 aydan fazla süren kronik orta kulak iltihabı
4. Yaralanmalar
1. Çocuğun ailesinde işitme engelli olması.
2. Annenin hamilelikte kızamıkçık olması.
3. Annenin hamilelikte ya da doğum sırasında geçirdiği enfeksiyonlar.
4. Hamilelikte zehirlenme ya da toksit ilaç kullanımı.
5. KBB' de formasyon bozukluğu, kulak kepçesi ya da kulak kanalına ilişkin anormallikler.
6. Bebeğin 1500 gr.'dan az doğmuş olması.
7. Yüksek düzeyde bilirubin seviyesinin olması.
8. Doğum sonrası sarılık nedeniyle kan değişimi.
9. Menenjit hastalığı geçirmesi.
10. Yeni doğanda toksit ilaç kullanımı.
11. Doğum sırasında ya da sonrasında ciddi solunum güçlüğü ya da solunum kaybı geçirmesi.
Analog İşitme cihazları: Sesleri analog olarak yükseltir. Günümüzde çok az sayıda üretilmektedir. Ayarları genellikle manuel olarak yapılmakla birlikte, bilgisayar yardımıyla programlanabilen modelleri de vardır .
•Dijital İşitme Cihazları: Dijital ses işlemcisine sahip işitme cihazlarıdır. Günümüzde çoğu cihaz dijital işlemciye sahiptir. Bunlar genellikle bilgisayar yardımıyla progranabilmekte ise de bazı modelleri manuel olarak da ayarlanabilmektedir .
1. İşitme kaybı derecesi
2. İşitme kaybının başladığı yaş
4. Başka bir özrün bulunup bulunmaması
5. İşitme kaybının tanımlandığı yaş
6. Çocuğun zihinsel/bilişsel durumu
7. Eğitiminin ve danışmanlık hizmetlerinin başladığı yaş
8. Sunulan eğitim ve destek hizmetlerinin niteliği ve niceliği
1. Konuşmalarda ve diğer seslerde belirgin bozukluk
2. Söylenenleri anlamakta güçlük çekmek
3. Söylenenlerin birkaç kez tekrarlanmasını istemek
4. Televizyonun ve radyonun sesini fazla açmak
5. Toplu konuşmalardan çekilmek uzaklaşmak
6. Konuşurken sürekli yüze bakma arkadan seslenildiğinde duymakta zorluk çekme
7. Bebeklerde seslere tepkisiz olma
1. İşitme kaybı olan bireylere uzmanlarca işitme cihazları önerilmektedir.
2. Geçici işitme kayıplarında uzman doktor kontrolünde ilaçlar kullanılmaktadır.
3. Bazı tür işitme kayıpların da koklear implant takılarak tedavi yoluna gidilir.
© Copyright Arnoma 2018. Tüm Hakları Saklıdır